EmekGüncel

SÖYLEŞİ | Rifis Makine İşçileri: “Meselemiz Sadece Ücret Değil!”

"..işveren her zamanki gibi suç işlemeye devam ederken tek suçlu işçi oluyor. Bunu değiştirecek olan tamamen işçi sınıfıdır."

Kartal E-5 yolu üzerinde kurulu olan Rifis Makina işçileri Kasım 2021’de Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olarak Çalışma Bakanlığı’na yetki tespit başvurusunda bulundular. Yetki tespitinin işyerine ulaşmasının ardından Rifis Makina patronu, sendikadan istifa etmeleri karşılığında, işçilerin yıllardır talep ettiği hakları vereceği vaatlerini sıralarken işçileri 1 hafta ücretli izne çıkardı. İşçilerin hak ve taleplerinden vazgeçmemesi üzerine, patron, izne çıkararak dağıtmaya çalıştığı işçilerden 8 kişiyi Aralık ayının sonlarında işten attı.

3 Ocak itibariyle fabrikada üretim başlarken atılan işçiler de fabrika önünde direnişe başladı. Patronun sendikayı tanıyarak TİS masasına oturmasını ve atılan arkadaşlarının işe geri alınmasını isteyen işçiler aynı gün iş durdurma eylemiyle kararlılıklarını göstermiş oldular. Örgütlenme süreci ve direnişin seyrini öğrenmek için ziyaret ettiğimiz işçiler, dayanışma ve birliktelikle kazanacaklarını biliyorlar ve destek bekliyorlar.

“Tüm işçi kardeşlerimizle birlikte mücadele edeceğiz!”
– Kaç yıldır Rifis Makina’da çalışıyorsunuz, süreci anlatır mısınız?
Emin Güney: Dört yıldır burada çalışıyorum. Sendikaya üye olduğumuz için 8 kişi işten atıldık. Birlik beraberlik olsun istiyorum. İçerdekilerle dışardakilerle bütün işçi kardeşlerimizle birlikte mücadeleye devam edeceğiz sonuna kadar. Patronun elini vicdanına koyması lazım. Bize destek çıkan arkadaşlarımızı ücretli izine gönderiyor.
“2 hafta git kafanı dinle” diyor. Diğerini bir hafta yolluyor. Para teklif ediyor. Pirim adı altında 7.500 TL veriyor. Bunları verebiliyormuş demek ki. Sendika gelse buraya, hiçbir şey almayacak. Yasal olarak ne istiyorsak onları sunacak patrona.
Biz örgütlenmek istiyorduk, amiri-müdürü hiçbiri bu zamana kadar bizim hakkımızı aramadılar. Sen Tokatlısın, Ordulusun, Karslısın dediler; birine pirim vermediler öbürüne verdiler, hep insan ayırdılar yani çifte standart yaptılar. Ona rağmen başaramadılar ama içerde yine işçilere “seni işten atarım, sen bu sendikayla yola çıkma, bu sendikayı istemiyoruz, Türk-İş olsun ya da diğer sendikalarla yola devam ederiz ama kesinlikle Birleşik Metal olmaz” diyorlar. Biz de hayır dedik tabi.

Hukuki yollara başvurduk şimdi. İşe iade davamız açıldı. Kazandığımızda patron işe geri alırsa yine kesinlikle sendikalı olarak işe devam etmek istiyorum.

H.Y: 6 yıldır Rifis Makina’da çalışıyorum. Kasım 2021’de Birleşik Metal-İş Sendikası’na üyeliğimizi yaptık. Bakanlık tarafından kabul edildi yetkili sendika olarak işyerinde. Sendika tarafından gelip görüşmeler de yapıldı. Ama bizim patronumuz Birleşik Metal-İş Sendikası’nı kabul etmiyor.

Başka bir sendika olursa kabul edeceğini söylüyor. Sarı sendikaya yönlendirmeye çalışıyor. Bize % 60-70 zam vaatlerinde bulundu patron, yeter ki bu sendikadan vazgeçin diye. Biz bu zamları istemiyoruz. Sendikanın belirleyeceği rakamlarla sendika çatısı altında kalmak istiyoruz. Patronun inisiyatifine kalmak istemiyoruz.

İsmail Akay: 5 yıldır Rifis Makina’da çalışıyorum. Bizler Kasım ayında Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olduk. 6 Kasım’da Bakanlığa yetki kağıdımız gitti. 16 Kasım’da bakanlıktan yetki kağıdımız geldi. Yetki kağıdımız patronun eline ulaştıktan sonra işveren bize devamlı olarak zam tekliflerinde, ikramiye tekliflerinde bulundu. İçerde kaldığımız sürede hiçbirimiz bunları kabul etmedik.

24 Aralık’ta işveren bize son kez sordu. “Ya sendikadan istifa edin sizlere % 50 zam, 2 ikramiye, bayram paraları vereyim ya da sizleri işten çıkartacağım” dedi. Bizler kabul etmedik. Aynı gün bütün fabrikayı bir hafta ücretli izne yolladı. Eve gittiğimizde 8 kişi işten çıkartıldık. Daha sonra, içerde kalan arkadaşlarımıza bir miktar para yattı vs. 3 Ocak’ta işbaşı yapıldığında içerdeki arkadaşlar işleri durdurdular.

İş durdurulunca patronun teklifleri de artarak devam etti. Ve “illa sendika istiyorsanız size Çelik-İş, Türk Metal bunları getireyim, kendi elimle sizleri üye yapayım yeter ki BMİS’ten istifa edin” dedi. Tabi ki arkadaşlarımızın hiçbiri BMİS’ten vazgeçmeyeceğini söyledi.

“İlk günkü gibi birlik olmamız gerek!”
– Neden vazgeçmediniz?
İsmail Akay: Çünkü BMİS’in diğer sendikalara göre biraz daha işçinin kontrolünde olan, işçinin sözünün geçtiği
bir sendika olduğunu patron da biliyordu, biz de biliyorduk. Bugün TM’nin ve Çelik-İş’in piyasada yaptıkları belli.
Bizler, metal işkolunda, diğer fabrikalardaki Türk-İş’e giden Hak-İş’e giden arkadaşlarımızın neler yaşadığını çok iyi
biliyoruz. BMİS’te aynı şeyleri yaşamayacağımızı biliyorduk. İçerdeki arkadaşlarımızın hala tek bir talebi var. “BMİS
ile anlaşılsın, atılan 8 arkadaşımız geri alınsın.”
Bizler her sabah 7.30-17.30 arası buradayız. Bizler hiçbir hakkımız verilmeden çıkarıldık. Ne tazminatlarımızı alabildik ne hakettiğimiz ikramiyelerimizi alabildik. Beş kuruşsuz kapıya konulduk.
Şu anda burada olan arkadaşlarımızdan zor durumda olanlar var. Evine, kendisi dışında bir gelir getiremeyecek olanlar var. Bizim, patrondan tek talebimiz var: “Atılan işçiler geri alınsın, sendika ile TİS süreci başlatılsın.”

– Örgütlenme sürecinizi anlatır mısınız?
İsmail Akay: Bizler Rifis Makina’da sendika yokken de sendikalıymış gibi zaten örgütlüydük. Çoğu zaman, yaptığımız eylemlerle istediğimizi elde edebiliyorduk. Türk-Alman ortaklığı olan Rifis Makine, 2007’den beri üretim yapıyor. İç piyasa değil, ihracat yapan bir firma.

Almanya’ya makina yedek parça imalatı yapıyoruz. Bu fabrikada, işveren ekonomik kriz bahanesine hiçbir şekilde sığınamaz. Çünkü burada Euro ile iş yapıyoruz Almanya’ya. 60 kişi mavi yakalı olarak toplamda 80 kişi çalışıyorduk. 52 kişiyi sendika üyesi yaptık.

Bunu çok kısa bir sürede, iki günde başardık. Sendikalı olmak şu açıdan önemliydi. İçerde kazanılmış hakların iade edilmemesi, patronun iki dudağının arasında olmasını kabullenemedik.

Bunun yolunun da TİS ile mümkün olacağına karar verdik. Bir kişinin ağzından çıkacaklar kaderimiz olmasın diye anayasal hakkımız olan örgütlenme hakkımızı kullandık. Bu hakkımızı kullandığımız için de işten çıkarıldık. Tabi bu bizimle kalmayacak. İçerdeki arkadaşlarımızdan vazgeçen olursa onlar da yarın bir gün tek tek elenecek. Burada önemli olan ilk günkü
gibi birlik olmamız.
– İçerde durum nasıl, işçiler ne gibi baskılarla karşılaşıyor?
İsmail Akay: Öncelikle içerdeki arkadaşların BMİS’ten vazgeçmeye niyeti yok. İçerde yoğun bir şekilde bizlere
destek veriyorlar. Her fırsatta, kovulan arkadaşlarımızın işe geri alınması için işverene ve yetkili personele baskı yaptıklarını biliyoruz. Bu ne zamana kadar sürer bilmiyoruz ama her zaman dediğimiz gibi işçi sınıfının tek yumruk olması gerekiyor.
– Çıkarılmanız için nasıl bir gerekçe gösterdiler?
İsmail Akay: 24 Aralık’ta ekonomik kriz gerekçe gösterilerek çıkarıldık. Ancak şu anda bile içeriye en az 10-15 eleman lazım. Eleman alamayacağını fark ettiği andan itibaren bizi tek taraflı fesih olarak değiştirdi. Evlerimize gelen kağıtlarda ekonomi gerekçe gösterildi ama sigortaya tek taraflı fesih olarak bildirildi. Bizler anayasal hakkımızı kullandık.
Bugün bizim başımıza TC polis dikiyor. Lakin içerde, işveren, sendikadan istifa et diyerek anayasal hakkımızı gasp
ederken hiçbir kolluk kuvveti işverene bu konuda müdahale etmiyor. Yani işveren her zamanki gibi suç işlemeye devam ederken tek suçlu işçi oluyor. Bunu değiştirecek olan tamamen işçi sınıfıdır.
Bunu ne meclis değiştirebilir ne hükümet değiştirebilir. Bunu değiştirecek olan tek şey işçi sınıfının üretimden gelen
gücüdür. Bu konuda sadece bizim fabrika değil, çevredeki tüm fabrikaların gerek bize destek olarak gerek içerde kendi örgütlenmelerimizi sağlayarak artık bir şekilde dur dememiz lazım.

Asgari ücret 4.250 TL oldu ama bu ücret bize bir ay yetecek gibi. 2 ay sonra kimseye yetmeyecek. Herkesin bunun farkına varması lazım. Meselemiz sadece ücret meselesi değil yani.
H.Y : 24 Aralık itibariyle 8 kişi işten çıkarıldık. 2 Ocak’tan bu yana fabrika önünde direnişe başladık. Biz çıkarıldıktan sonra, sendikadan istifa etmeleri için, yıl sonu pirimi adı altında herkese para yatırıldı, bize yatmadı tabi. % 50 zam
ve ikramiyeler havada uçuşmaya başladı. Biz bunu kabul etmedik.

Direnişimize devam ediyoruz. Soğukta bekliyoruz ama mücadelemizden yılmayı düşünmüyoruz, ödün vermeyeceğiz. Dışardan işçi arkadaşlardan, sivil toplum örgütlerinden destek bekliyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu