İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, bir gizli tanığın hakkında verdiği ifadelerle Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın 31 Mart 2015’te makam odasında öldürülmesi davasında yargılanıp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mustafa Koçak’ın “adil yargılanma” talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297’nci gününde yaşamını yitirmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Mustafa Koçak’ın, İstanbul TEM Şubesi’nde gözaltında tutulduğu sürede işkenceye uğradığı hatırlatılan açıklamada, “Koçak’ı gözaltında ziyaret ettiğimizde bu işkenceyi anlatmıştı. 3 Ekim 2017 günü Türkiye İnsan Hakları Vakfı ile birlikte Derneğimizde gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında işkence kamuoyu önünde teşhir edilmişti. Mustafa Koçak, işkencenin yanı sıra tanımadığı kişilere suç atmasının istendiğini ve işbirliği yapmaz ise ömrünü hapiste geçireceği ağır bir suçla itham edilmekle tehdit edildiğini de anlattığı o görüşmeyi takiben yapılan basın toplantısından hemen sonra savcılığa sevk edilmiş ve denildiği gibi ağır bir suçla itham edilmiş. Gizli tanık ifadesine dayanılarak tek celselik yargılamasında, savunma hakkı dahi verilmeksizin ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmıştı” denildi.
Adil yargılanma ihlal edildi
Koçak’ın emniyette gördüğü baskı ve işkencelerin hapishanede de devam ettiği belirtilen açıklamada “Koçak üzerindeki baskılar tutuklu bulunduğu Silivri Hapishanesinde de devam ettiği tarafımıza bildirilince, hapishanede ziyaretine gittiğimizde biz dışarıda beklerken Mustafa Koçak kaçırılırcasına İzmir’e sürgün sevk edilmiş, yaşadıklarını anlatmasına engel olunmuştu. Gözaltına alınışı, gözaltında işkence ile sorgulanması, tutukluluğunda yaşadığı ağır baskı, savunma hakkı dahi verilmeyerek ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmış olması, adil yargılanma hakkının her aşamada ihlal edildiğini gözler önüne sermekteydi. Belli ki işbirliğine ikna edilememiş olmasının öcü alınıyordu kendisinden” diye belirtildi.
Koçak’ın kendisine yapılan haksızlıklara karşı çıktığını ve temel bir hak olan adil yargılanma talebine yapılan ağır saldırının durdurulması için tüm girişimleri sonuçsuz kaldığına yer verilen İHD açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi: “Başvurduğu açlık grevine de duyarsız kalınınca, başlattığı ölüm orucu da bu büyük haksızlığı sonlandırmaya yetmedi. Mustafa’yı hukuki dayanaktan, delilden yoksun iddialarla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile dört duvar arasında ölüme mahkûm edenler, Mustafa’nın adil yargılanma talebine de tıkadılar kulaklarını ve ölümünü izlediler. Ülkeyi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz; haksız ve hukuk dışı uygulamaları ortadan kaldırmak yerine, devleti hak ve özgürlükleri ihlal edilenlerle irade savaşına sokma yanlışına düşerek ‘önce açlık grevini bıraksınlar’ yaklaşımınız önce Helin Bölek’in, şimdi de Mustafa Koçak’ın canına mal oldu. Mustafa Koçak’ın yaşamını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşarken, ülkeyi yönetenlere bu ölümün sorumlusu olduklarını ve yaşam hakkının korunması da dâhil insan haklarına uymakla sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz. Mustafa’nın adil yargılanma ve yaşam hakkını ihlal edenler hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmaları gerekmektedir. Ancak öncelikle; İbrahim Gökçek, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın da yaşamına mal olmadan bu yaklaşıma derhal son verilmesi, talepleri kabul edilerek yaşam haklarının korunması çağrısında bulunuyoruz.”
